Tweet |
Ramazan’da ciddi sağlık problemleri yaşanmaması için yeterli ve dengeli beslenme modelinin oluşturulması gerektiğini ifade eden Ünüsan, “Sahur, ardından sürecek 17 saatlik açlığı mümkün olduğu kadar minimal düzeye getirmek ve iftar sonrası sıvı dengesini sağlamak gibi pek çok önemli yere sahiptir. Bu sebeple sahurda beslenme alışkanlık haline getirilmelidir. Vücudun tekrar oruca hazır olmasında bu zaman diliminde tüketilen besinlerin rolü de büyüktür. Sıvı içeriği yüksek meyve ve sebzeler, ayran, komposto gibi su içeriği yüksek besinler bu süreçte kişiye yardımcı olacaktır. Öte yandan bu besinlerin ya da çay gibi sıvıların su yerine geçmeyeceği unutulmamalıdır. Bu sebeple iftar ve sahur arasında yaklaşık 2 litre su tüketilmelidir” diye önerilerde bulundu.
“Sahur, Protein Açısından Zengin Olmalı”
Prof. Dr. Ünüsan sahurda, proteinden zengin süt, peynir, yumurta, kan şekerinin hızlı yükselmesini önleyen rafine olmayan ekmek, söğüş sebzelerle yapılacak kahvaltının bir alternatif olabileceğini dile getirerek şöyle devam etti:” Protein içeriği yüksek süt, yoğurt, peynir, ayran, cacık, kefir gibi besinlere mümkün olduğu kadar sahurda yer verilmelidir. Yine tam tahıl ürünlerinin hâkim olduğu, yumurta, mevsim yeşillikleri ve yaş ya da kuru meyvelerin bulunduğu bir öğün lif açısından da bireyin sağlığının sürdürülmesinde önemli bir yere sahiptir”